AŞK DEDİĞİN KAÇ KİŞİLİK ?

Yaklaşık bir yıl önce beraber olmaya başladığınız sevgilinizle her şey yolunda gidiyor diyelim. Tamam çok mükemmel bir çift değilsiniz. Ama iki ayrı ruh ne kadar mükemmelliği yakalıyabilir ki?!

Erkek:

Yakışıklı bir doktor. Başından bir nikah geçmiş. Üniversite aşkıyla yıllarca süren bir çıkma döneminin ardından, biraz zorunluluk hisleriyle kıyılan bir nikah ve daha düğün bile yapılamadan gelen bir boşanma şeklinde özetleyebiliriz bu dul kalma halini.

Uzun süren bir ilişkinin ardından sudan çıkmış balığa dönen yakışıklı doktorumuz zamanla kendini keşfetmeye başlıyor. Tabi kızlarımızın bu sürece etkisi büyük oluyor.

Bir süre özgürce her şeyi yaşadıktan sonra arkadaşlarının vasıtasıyla biriyle tanışıyor ve düzenli bir ilişkiye yelken açıyor.

Kız:

Devlet memuru. 20'lerin ikinci yarısında, alımlı, hoş bir kız. Hanım hanımcık bir şey. Kendine ve karşısındakine güveni tam. Tam evlenmelik bir kız.

Bir gün arkadaşları vasıtasıyla hayal bile edemeyeceği bir adamla tanışıyor. Daha da inanılmaz olan adam onunla ilgileniyor ve rüya gibi bir ilişkiye başlıyorlar.

Üstüne adam onu bütün ailesiyle de tanıştırıyor.

Kız çok mutlu, kızın ailesi çok mutlu, bizim doktorun ailesi daha da mutlu.

Derken günlerden bir gün muayenehanenin kapısı çalıyor. O sırada doktor içerde başka bir hastasıyla ilgileniyor. Kapıyı sekreter açıyor ve gelen hastayı buyur ediyor.

Hastamız doktorumuzla aynı yaşlarda, oldukça güzel ve seksi bir hatun.

Bekleme odasına geçiyor. doktor işini bitirip dışarı çıktığında şöyle bir kafasını çevirip bizim hatunu görmesiyle irkilmesi bir oluyor. Önce duygularını belli etmemeye çalışıyor ama kızaran yüzü içini ele veriyor.

Aynı şeyleri kızımızda yaşıyor. 

Doktor çeşitli bahanelerle bu yeni hastasını sık sık görmeye başlıyor ve bir ilişkisi olduğundan hiç bahsetmiyor. Beraberken çok mutlular, aynı şeylere gülüyorlar, konuşmadan bile birbirlerini anlayabiliyorlar. Doktorumuz sürekli sevgi dolu gözlerle kızımızın gözlerine bakıyor, O'nu göreceği günleri iple çekiyor ama bu arada sevgilisini de hiç ihmal etmiyor. Mantıklı bir adam olduğundan Dimyat'a prince giderken eldeki bulgurdan olmayı göze alamıyor.

Ve bir gün hiç beklenmedik bir anda yeni kız , halihazırdaki sevgiliyi görüyor. Doktor önce ne yapacağını şaşırıyor ama sonra büyük bir pişkinlikle rolünü oynamaya başlıyor. Sevgili zaten çok güvendiği adamından hiç şüphelenmiyor, diğer kız ise bütün bu olanların şokuyla ortamı kibarca bir bahane bularak terkediyor.

Şu anda durum:
Ben sadece yeni kız tarafını biliyorum. Kız dağılmış ve neye güveneceğini, kime inanacağını şaşırmış durumda.
''O'nu gödüğümde aramızda tarifsiz bir bağ olduğunu hissettim.'' diyor.
Ben de ''boşver çapkının tekiymiş işte ilerde sana da aynı şeyi yapardı'' diye teselli veriyorum ama kız ilginç bir şekilde adama kızmıyor.
Bugün ''O benim göreceksin'' dedi.
Gerçi aktif olarak bir şey yapmaması ve gidişatı kadere bırakması konusunda onu ikna ettim ama nereye kadar durdurabilirim bilmiyorum.