ÖLÜM VE DÜĞÜN

Uzun süredir blogta yoktum.
Hani şu sevgilisi olan bi adamla bilmeden ask yasayan bi arkadasim vardı ya iste onlarin nikahlarindan bulunmak üzere yurt disina ciktim.
Avrupa'nin cok romantik olmayan bir sehrinde sade bir törenle evlendiler.
Ailelerin henüz tam olarak onaylamadığı bu birlikteliğin en kısa sürede rayına oturmasını ve bir ömür boyu mutlu olmalarını temenni ediyorum.
Aslında sizlere uzun uzun yasadığım seyleri, ic hesaplasmalarimi falan yazmayi düsünüyordum. Ta ki Barney'nin öldüğünü duyuncaya kadar.
Hala daha öldüğüne inanamıyorum. Sanki genc bir adam ruhsal olarak ölmüs te bunun acısını yarattığı karakterlerden birini öldürerek cıkarıyormus gibi geliyor. Gerceği bir Allah bir de O biliyor.
Öldüğüne ya da ölümün son olduğuna inanmayan biri olarak diyorum ki:
Barney, seni cok sevdim keske seni daha yakindan tanıma fırsatim olsaydı ama olmadı...Dilerim bundan sonraki sürecte cok mutlu, cok huzurlu olursun. Dualarim seninle,  inandığın tüm güzellikler seninle olsun.
HOŞÇA KAL!