Wednesday, January 5, 2011

Yalnızlıklar Komedyası

Ne zaman bir hayalim gerçeğe dönüşecek gibi olsa deli gibi kaçıyorum bulunduğum şartlardan!
Çöllere aşığım ondan olsa gerek, serapları seviyorum ben , hasret çekmek istiyorum. Birgün kana kana su içebilme hayaliyle yaşıyorum.
Susuzluğum, kaynağının yanıbaşında oluşmuş tertemiz bir suya girip, ağzımı suyun kaynağına dayamazsam hiç geçmeyecekmiş gibi.
Çöldeyim ben , kendi çölümdeyim...
Hem kulaklarım , hem gözlerim sımsıkı kapalı. Çünkü açarsam kum fırtınaları canımı acıtabilir.Kollarım sımsıkı bedenimi sarıyor, savrulmayayım diye.Hem zaten ben kendimi sarmazsam kim beni koruyacak bu fırtınalardan, kim bana siper olacak!? Ne de olsa çöldeyim ben ,bir başımayım...
Bazı günler kapalı gözlerimin önünden garip silüetler geçiyor , uğultular duyuyorum uzaktan uzağa, birşeyler çarpıyor bedenime. Fırtınaya yoruyorum bütün bunları, saklanacak daha güvenli yerler arıyorum ve nasıl oluyorsa oluyor bu garip çölde her seferinde daha derin mağaralar buluyorum kendime.
Ama oralarda zaman pek ağır ilerliyor. Ben de hayal kuruyorum , meyveli meyvesiz türlü ağaçların , kurşuni renkli kayaların kale gibi çevirdiği bir gölü hayal ediyorum , kaynağı hemen yanıbaşında olan.. herşey o kadar mükemmel ve eksiksiz ki ben yüzerken bir tavuskuşu gelip bana perde oluyor ve hiç sesini çıkarmıyor bu görevi sesleri insanın içine işleyen rengarenk kuşlara bırakmış, güneş ısıtıyor ama yakmıyor  ve ben bilmediğim bir dilde şarkılar mırıldanıyorum.
sonra yine uğultular geliyor kulağıma , silüetler geçiyor yakınımdan birşeyler değiyor bedenime uyanıyorum. Çatlamış dudağım kanıyor, canım yanıyor , korkuyorum...

2 comments:

yaz ki fikrini bileyim zikrini

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...